Son İki Haftada Yeni İttifaklar
Küçük Burjuva Politikasının İzdüşümü

CHP Çanakkale Örgütü'nün 15 Ağustos günü başlayacak mahalle delege seçimleri öncesinde kulisler Isındı.
Ülke genelinde CHP'nin mevcut yönetiminin başında demoklasin kılıcı gibi sallanan MUTLAK BUTTAN kararının verilme olasılığının yanısıra: Mart ayında CHP'li Belediyelere yapılmaya başlanan yolsuzluk operasyonları gölgesinde delege seçimlerine gidiyor.
Bu bağlamda kent özelinde delege seçimlerinde ilk çıkışı yapan grup; i Muharrem Erkek, İsmet Güneşhan ve Remzi Yiğit karşıtı grup oldu. Basın açıklaması ile biz varız dediler.
Öte yandan muhalif ittifak içinde uzun süredir yer alan Mehmet Öngen grubu ise , delege kontenjanı sorunsalı yüzünden gruptan koptukları ileri sürüldü.
Konuyla ilgili görüşünü aldığımız Mehmet Öngen ise Yeni Belediye Grubu ile ittifak içine girmediklerini belirterek, eski grupları içinde yaşanan delege kontenjanı yüzünden yol ayrımına gittiklerini söyledi.
Öngen şimdilik bağımsız olarak hareket edeceklerini söyledi.
Erkek-Güneşhan ve Yiğit üçlüsünün onayı ve desteği ile Siyasi Başkan Yardımcılığına atanan İrfan Dehmen'den ( Eleştiriler Siyasi Yönüne ) sonra yine örgüt içinde olumlu bakılmayan bir ismin HAVUÇ olarak atanma olasılığının parti kulislerinde çok ciddi bir tepkiye yol açtığı ileri sürülüyor.
Bu yaşanan gelişmeler parti kulislerinde farklı yorumlara yol açarken, sandıklardan nasıl bir sonuç çıkacağı ise soru işareti olarak duruyor.
Diyalektik dünya görüşü 2 artı 2'nin her zaman 4 etmediğini yazdığını ve bunun pratikte yüzlerce örneğinin yaşandığını not düşelim.
Küçük Burjuva Politikalarına Tarihsel-Teorik Eleştiri
Küçük Burjuva politikalarının tarihsel eleştirisi bizleri bir kez daha yaşanan pratiklerin, emek-hümanizma-işçi sınıfı yanlısı görünüp (sadece söylemde tabi) pratikte ise ilk ve son tahlilde oy potansiyeli yada oy depoları olarak gördükleri kitleleri ajite ederek, son tahlilde kendi sınıfsal (bireysel) çıkarlarına hizmet etmek için kullandıkları tarihsel bir gerçeklik olarak önümüzde durmaktadır.Bu bağlamda kollektif iradeyi oluşturmak ya da var olan kollektif iradenin objektif koşullarını pragmatist-opartonist söylem ve eylemle örtüştürmek tarihsel bir doğru olarak karşımızda durmaktadır.






